31 Temmuz 2012 Salı

kiremit rengi elbisem

Dikişe dikmeye ilk başladığım zamanlardı.Ve ilk aldığım Burda dergisinde aralık 2010 da beğendiğim bir modeldi bu. Tabi o zamanlar büyük beden nasıl küçüğe çeviriliri bırak dikiş payı ne demek , bu insanlar kumaş çeşitlerini niye yazıyorları bile anlamıyordum :)) Ama kafaya koydum ya ben bu elbiseyi dikeceğim. O zamanlarda saç rengim kahve bakır ve evde kiremit rengi bir kumaşım var.Saçımla çok uyumlu olacağını düşünüyorum ve kıyamıyorum birşey yapmaya , heba edeceğim korkusuyla :)

                             

Ben bir cesaretle kalıbı çıkardım ve kafama göre büyük beden kalıbını 36 bedene indirdim.Tabiki ben öyle olduğunu düşünüyordum :))) Birde boyuma posuma bakmadan modelde kol değişikliği yapmaya kalktım kolları puf puf olsun istiyorum :) Sen kimsin ki  kol kalıbını değiştiriyorsun daha makası tutmayı yeni öğrendin :))) Arkasınada biritli düğme yapmayı planladım ki biritin anlamını yeni öğrenmişim nasıl yapacaksam:) Plan aşamasında herşey güzel :))

                                        
Dikişte ise yaşanan binbir türlü zorluklarla elbiseyi 2 günde bitiriyorum. Birde benim şöyle bir şaşkınlığım var ; mankenim yok ve keserken dikerken hiçbir şekilde kumaşı , kalıbı ölçmüyorum ,diktiğimi denemiyorum. Taaaki kıyafeti bitirene kadar sonrası hüsran tabi.Ya bol olur ya dar olur otur ağla yani :))


Diktiğim elbise o kadar bol oldu, üstümde bir eğreti durdu ki sormayın. Eşim işten gelipte elbiseyi görünce  '' oooo işi ilerletmişsin bakıyorum artık iş yerindeki hademelerin önlüklerini sen mi dikeceksin  '' dedi .Aslında tamda aklımdan geçenleri söyledi :))) Bende topladım bir kenara attım .

Bir kaç ay sonra sürünen elbiseyi daraltmaya karar verdim ve resmen yeniden diktim. Yanlız bir ayrıntıyı unutmuşum. Kumaşım esnemeyen krepti ve ben o kadar daraltmışım ki zor giyip çıkarıyorum :)) Vur deyince öldürmüşüm :))


Artık severek giyiyorum herşeye rağmen .İşte bu bir geri dönüşüm hikayesidir. Gökten 3 elma düşmüş. Biri Newtonun kafasına , biri benim kafama ki yapmama gereken işleri hatırladım , biride  ayyyy  ben bu yazıyı niye okuyorum ki şimdi diyen senin kafana :)))





30 Temmuz 2012 Pazartesi

ağustos burdası

Bu ayki burda dergisini çok beğendim işte bunlarda gözüme kestirdiklerim :)





Bu eteğe ne kadar çocuklar için deselerde ben kendime yapacağım :)))

29 Temmuz 2012 Pazar

ne dikiyorum

Çok sevdiğim bir arkadaşımın mersine tayini çıktı ve gidiyor . Bu çalışmayı onun için yapıyorum. Kullandıkça beni hatırlasın :)



yeni kumaşlarım

Tatilime önce Eskişehirde ailemin yanında başladım.Tabiki Eskişehire gitmişken çarşamba pazarına uğramamak olmazdı. Koşa koşa gittim valla :)) Her tezgahta birbirinden güzel kumaşları görünce benim gözüm döndü :) Malum her zaman bu fırsatı yakalayamıyorum. Pazardan çıktığımda ise kendimi eskiden kapı kapı gezen bohçacılar gibi hissettim,  kuyruğuma basan olsa bağırmaya başlayacaktım yani :)) Eve geldiğimde annem beni kapıda o halde görünce '' Hayırdır kızım tezgahı buraya mı açacaksın dedi '' :))) Sonuç olarak bir valiz dolusu kumaşım oldu benden mutlusu yok yani :))


Bunlar şifon kumaşlarımın yarısı 


Burasıda diğer yarısı . Malum güneşin altında gezerken insanın eli hep şifonlara gidiyor :)) Kelebekler kalpler ise iç açıyor. Fotoğraf kalitesi için üzgünüm, belli olmasa da  3. kumaş kelebek desenli 4. ise fiyonklu . Siz bana güvenin ben size ne görmeniz gerektiğini anlatacağım :)))


Her yerde neon modası devam ederken bu akıma kayıtsız kalmak olmaz dedim ve elime gelen bu neon sarı ve pembe kumaşları orada bırakmadım :) Tabi renkleri gören canım eşim '' sen bunu ne amaçla aldın ki , gerçekten bunları dikip giyecek misin , trafik lambası gibi olursun '' diyerek beğenisini belirtti :)))



Uzun zamandır istediğim kırmızı kumaşı sonunda aldım .Bunlarda penye kumaşlarım .


Buradaki kumaşlar ise tamamen bana Allahın bir lütfu. Çünkü kendileri  hem rengarenk, hem esnek , hem krep buruşma derdi yok , hemde 1 tl :))


Pazarda çizgililer gözüme çarpa çarpa bir hal oldular ancak şimdi düşünüyorum da 3. sıradaki bu olabildiğine parlak bir o kadar karışık renkli bu kumaşı niye almışım ki :)


Bu krep  çiçekli kumaşı ise kayınvalidem verdi. Kendisinin özenle sakladığı bir kumaş kendileri. O kadar özenin muhafazanın sonunda inşallah heba etmem kendilerini :) 
Evet bu kadar kumaş tanıtımından sonra iş yeni şeyler üretmeye geldi :)) Kolay gelsin emekçi kadınlar :))


27 Temmuz 2012 Cuma

herkese merhaba


Evet tatilimden döndüm biraz uzun bir tatil oldu.Yıllık iznimin tümünü harcadım sayılır :)) Çok iyi geldi moral depolayıp geldim. Ancak dönünce yapılan ev temizliği olsun , çamaşır yıka, ütü yap olsun beni ziyadesiyle yordu yıprattı boşuna gitti caaanım tatil :)) 3 günde evi zor toparladım Allah sizi inandırsın. Ben izne ayrıldıktan 1 hafta sonra eşim ayrıldıda. 1 haftada bir erkeğin evi ne hale getirmiş olabileceğini düşünün :) Çıkarken evi topladığını söylüyor ama çöpü bile atmamış yani  :)) Eve gelince bir sürede çöp sineklerine karşı mücadele verdim :) Sonrasında başlayan ramazan ise gün içerisinde beni halsiz bırakıp , gün sonunda ise  fazla yemekten yan yatmış japon balığına benzetiyor. Sessizliğimin bu kadar uzun sürmesinin nedenleri bunlardı. Şimdi ise yemeklerimi hazırladım kalan 10 dakikamda herkese kocaman merhaba demek istiyorum.
                                                              MERHABAAAAA :)))

1 Temmuz 2012 Pazar

eşarp ve fularlar saçlara :))

2012 'nin en beğenilen trendlerinden biri de bu. Eşarplarımızı veya fularlarımızı saçlarımıza gelişi güzel sarıyoruz. Bunu özellikle beni ''modadan hiç anlamıyorsun'','' temizlik mi yapacaksın'' şeklinde eleştiren moda dahisine armağan ediyorum. O kendini biliyor :))


                                                                     



                                                                        kaynak 

                                                                              kaynak