yeni kumaşlarım:))

Burada yaşamanın benim için en zor olan taraflarından biri de kumaş zenginliğine çoook uzak kalmam. Yaşadığım yerde bana hitap edebilen iki kumaş satan dükkan var. Ancak  kumaşlar o kadar pahalı ki hayat benim gibi yeni öğrenen biri için çok zorlaşıyor. Hata yapmak gibi bir lüksüm olmuyor. Takipçisi olduğum blogerların Kadıköy cuma pazarına gidipte taşıyamayacakları kadar kumaşla döndükleri bir alışverişle benim bir metre kumaş alabilmek için ödediğim ücret aynı :(( İtiraf ediyorum sizi çok kıskanıyorum :)) Hal böyle olunca dikiş dikmek çok da keyifli olamıyor tabi :(( Ancak çareyi buldum.

Bayram tatilinde Eskişehirdeydim. Çarşamba günü o kadar çok dua ettim ki Eskişehir'in o meşhur çarşamba pazarı tezgahlarını açmış olsun diye. Sanırım Allah'ın sevgili kuluyum ( buna o günden sonra en çok kardeşim inanıyor herhalde ) pazar açıldı. Bende o gün pazara tezgah açan tek kumaş satıcısından bu yeni güzel kumaşlarımı aldım:))

Siyah renkli olanla ne yapacağıma tam karar verememiş olsam da bordo renkli olanla geçen ay burda dergisinde görüp hayran olduğum kruvaze yaka elbiseyi dikeceğim.

 Bu benim şimdiye kadar aldığım ilk leopar kumaşım . Her iki kumaşla da birer etek dikmeyi planlıyorum.

Çizgili kumaşa bayıldım. Ama dikmeyi becerebilirmiyim hep birlikte göreceğiz. Puantiye tutkusuyla doldum o gün ve iki çeşit puantiyeli kumaş aldım.

Bu çiçekli kumaşıda aynı şekilde çizgili kumaşım gibi korkular içerisinde aldım. Acaba akıbeti ne olacak dersiniz?

Büyük bir sorunum var ama . Hangisinden başlayacağıma bir türlü karar veremiyorum :)) Ne yapmalıyım ?